Üniversite sayısında hızlı artış hoca transfer ücretlerini de artırdı. CNBC-E / SON BASKI from Onbingencmesale on Vimeo.
CNBC-E / FİNANS CAFE – Özel üniversitelerde rekabet nereye gidiyor.
SBS HAKKINDA
Dostlar,
Son günlerde medyadan izliyorsunuzdur.
Türk Eğitim Derneği olarak yıllardır eğitim alanındaki aksaklıkların çözümüne yönelik çalışmalar yapmaktayız. Yıllardır sessiz çoğunluğun sesi olmak ve çocuklarımızı, gençlerimizi hayata sadece sınav odaklı bakan hırs küpü bireyler olmaktan kurtarmak için çalışmaktayız.
Türkiye’de sınav sistemi, okulları eğitim öğretim amaçlarından uzaklaştırmış ve okul eğitimi ikinci planda kalmıştır. Okullarda dersler sadece sınavlarda soru gelebilecek konulara indirgenerek, öğrencilerin bir bütün olarak gelişimi göz ardı edilmiştir. Bu süreçte öğrenciler, anne-babalar ve öğretmenler, milyonlarca insan çaresizlik içerisinde sınavlara odaklanmıştır.
Büyük Önder Atatürk tarafından kurulan ve ülkemizin eğitim alanındaki en köklü sivil toplum kuruluşu olan Türk Eğitim Derneği, 2005 yılında “Hayat=180 dk mı?” ve 2006 yılında “Hayat=195dk mı?” ile başlatmış olduğu nesli kaybetme noktasına getiren sınavlara karşı duruşunu fikri takip anlayışıyla devam ettirerek, 2008 yılında uygulamaya konulan SBS ile sınav sorununun daha da içinden çıkılmaz bir sorun haline geldiğini tekrar gözler önüne sermek için “Ortaöğretime ve Yükseköğretime Geçiş Sistemi” araştırmasını Mayıs 2010’da kamuoyuyla paylaşmıştır.
Bugün geldiğimiz nokta bizler için çok sevindiricidir. 6. ve 7. sınıflarda SBS uygulamasının kaldırılması ve Genel Liselerin Anadolu Liselerine dönüştürülmesi kararı ile 8. sınıflarda da SBS’nin kalkacak olması, eğitim sistemimiz için önemli bir adımdır. Sanatla, sporla da uğraşabilen bir gençlik yaratma hayalimizin en azından bir basamağında ilerleme kaydetmekten duyduğumuz mutluluğu sizlerle paylaşırken, üniversite giriş sistemi sınavının da bir an önce kalkması için fikri takip anlayışıyla çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Türk Eğitim Derneği Genel Bşk. Selçuk Pehlivanoğlu anlatıyor NTV – Günün İçinden
SBS Kalkıyor, Anadolu Liseleri Geliyor. SAYNUR TEZEL İLE BUGÜN – SKYTURK
Söz Sende – Habertürk
10.000 Genç Meşale İçin Alevli Günler
“Ortaöğretime ve Yüksek Öğretime Geçiş Sistemi” Araştırması
“Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından yaptırılan “Ortaöğretime ve Yüksek Öğretime Geçiş Sistemi” araştırmasının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.” ifadesi; Türk Eğitim Derneğinin yaptığı araştırmanın ortaya koyduğu gerçeklerden rahatsızlıkla verilen bir tepkidir.
Derneğimizin araştırması 12 istatistiki bölge biriminden birer il seçilerek, Türkiye genelinde 12 ilde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada İlköğretimde 3.870 öğrenci ve 1.895 veli, ortaöğretimde 2.854 öğrenci, 944 lise mezunu ve 1.783 veliye anket uygulanarak; toplamda 11.346 denek ile gerçekleştirilmiştir.
Raporda ortaya çıkan sonuç okul eğitiminin sınavların gölgesinde kalmasıdır;
– Sınavda yer almayan derslerde test çözülmesi ve sınava hazırlık çalışması yapılması
– Sınavda yer alan derslerde bile bazı konuların sınavda soru çıkmadığı düşüncesiyle işlenmeden geçilmesi,
– Okullarda müfredat bütünlüğünün bozulması ve öğretilen konuların-derslerin sınavda soru çıkan konulara indirgenmesidir.
Derneğimiz okuldaki eğitimin kalitesinin ve okullar arasında eşitliğin geliştirilmesine odaklanmaktadır:
– Ülke genelinde kaliteli ve eşit eğitim para ile satın alınan özel derslerle ve dershanelerle sağlanamaz. Bu durumda parası olmayan nasıl eşit eğitim alabilir.
Dershanelerin varlığı ve çokluğu okuldaki eşitsizliği ortadan kaldırmıyor. Tam aksine okul içinde çözülmeyen sorunlara okul dışında
– çözümler aranmaktadır. Devletin sorumluluğu okullarda her çocuğa fırsat ve imkan eşitliği sağlamaktır. Fırsat ve imkan eşitliği başta Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu ile güvence altına alınmış olmasına rağmen, eğitim sisteminde öğrencilere fırsat ve imkan eşitliği sağlanamamaktadır.
– Eğitimin amacı Anadolu’da bir ilden birinci çıkarmak değildir. Bu ülkenin geleceği için tüm çocukların iyi bir eğitim almasıdır. Bir çobanın sınavlarda derece yapması, eğitim sistemi adına bir başarı değildir. Diğer çobanlarla, dar gelirli ailelerin çocukları ile kim ilgilenecek?
– Yalnızca Derneğimizin yaptığı araştırmalar değil, raporda ayrıntılı olarak tartışıldığı üzere, ulusal düzeyde sınav sonuçlarına ilişkin veriler ile ülke olarak taraf olduğumuz PISA, TIMMS, PIRLS gibi araştırmaların sonuçları da öğrencilerimizin çok az bir kısmına iyi bir eğitimi verebildiğimizi göstermektedir. Diğer çocuklarımız iyi bir eğitim hakkından yoksun kalmaktadır. Öğrencilere okullarda daha eşit ve daha kaliteli bir eğitim verilmesi isteğimizin aksini düşünen olabilir mi? Bu talebimizi ifade ederken, mevcut durumu da bilimsel araştırma bulgularına dayalı olarak ortaya koymak, aklın ve bilimin gereği olarak görülmektedir.
Öğrencilerin dershaneye yönelmesi sınav sisteminin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Amaç bu çarpıklığın düzeltilmesidir. Serbest piyasada dershane de olabilir, özel ders de olabilir. Sınav sisteminin çocukları okul dışında öğrenme yolları aramak zorunda bırakması bir çarpıklıktır. Dershane sayısını artması da bu çarpıklığın bir sonucudur
öğrenme yolları aramak zorunda bırakması bir çarpıklıktır. Dershane sayısını artması da bu çarpıklığın bir sonucudur.
SBS uygulaması ile birlikte ilköğretimde dershaneye giden öğrencilerin oranı hızla artmıştır. Sınavın yarattığı sorun daha fazla sınav ile çözülemez. Tam aksine, daha fazla sınav sorunları katlayarak artırmıştır. Bu gerçek bugün Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm taraflarca kabul edilmektedir.
Dershane sayısı ile lise sayısının karşılaştırılamayacağını ifade eden çevreler, dershanedeki öğrenci sayıları ile okullardaki öğrenci sayısını kıyaslamaktadır. Dershanelerde okullardaki öğrenci sayısından daha çok sayıda öğrenci olabilir mi? Çözüm; “bu çocuklar okullarda iyi bir eğitim alamıyorlarsa, dershaneye gitsinler, özel ders alsınlar, kurslara-etütlere gitsinler” demek mi? Yoksa bu çocukların eşit ve kaliteli bir eğitimi okulda almalarını sağlayacak bir eğitimi sistemi oluşturmakta mı? Derneğimiz araştırma raporlarında çözümün okullarda olmasını ve bu çözümün de yollarını ortaya koymaktadır.
Sınava hazırlık için öğrenciler okulu bırakıp dershaneye gidiyorsa, bu sonuç eğitim sistemi için ciddi bir zaaftır. Öğrenciler okul eğitimini yetersiz gördüğü ya da sınava hazırlık için okuldaki eğitimin yeterli olmadığını düşündüğü için dershaneye gidiyorsa, sorun okul dışında değil okulun içinde çözülmek zorundadır. Öğrencilerin okul yerine dershaneleri tercih etmesi, Derneğimizin yaptığı araştırmaların net bir şekilde ortaya koyduğu
bir sonuçtur. Ne yazık ki bu sonuç, dershane sektörünün temsilcileri tarafından “dershanelerin iyi ve gerekli olduğu”nun kanıtı olarak yorumlanmaktadır. Biz, Türk Eğitim Derneği olarak, bu sonucun okulların ikinci planda kaldığı ve öğrencilerin okulda iyi bir eğitim alamadığının bir göstergesi olarak görüyor ve okullardaki eğitimin iyileştirilmesi için çözüm önerilirimizi de sunuyoruz.
Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre eğitim öğrencilere Milli ve manevi değerleri kazandırmayı amaçlar. Hangi kanunda, hangi yönetmelikte ve hangi yasal metinde eğitimin amacında öğrencilere sahte rapor almayı öğretmek vardır. Hangi milli ve manevi değer çocukların hasta olmadıkları halde rapor almalarını ahlaki olarak görür. Ne yazık ki, sınav sistemi eğitimi amacından saptırmaktadır. Kaybettiğimiz şey geleceğimizdir.
