Türk Eğitim Derneği’nin sosyal sorumlulukla yürüttüğü onlarca proje içerisinde dikkatinizi çekmek istediğim bir projeden bahsetmek istiyorum. Hemen hemen her platformda vurguladığımız eğitimde fırsat eşitliği sorununun çözümüne küçük bir model olarak şekillenen bu projenin adı: “Başarı Her Yerde” Projesi!
Projenin amacı, kapsamı, başlangıcı, ilerleyişi ve ilk sonuçlarını paylaştığımda neden çözüm için bir model olduğunu anlayacağınızı düşünüyorum.
Dezavantajlı olarak nitelendirilebilecek okulların çok büyük maliyetlere gerek kalmadan akademik ve sosyal olarak desteklenerek eğitim kalitesinin nasıl değiştiğini gösteren bir proje oldu Başarı Her Yerde Projesi.
Geçtiğimiz yıl, sivil toplum, özel sektör ve devlet (Türk Eğitim Derneği, QNB Finansbank ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü) işbirliğiyle başlayan projenin Adana’daki tanıtımını yeni gerçekleştirdik.
Nasıl başladık? Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün belirlediği ölçütlere göre, dezavantajlı durumda olan ancak gelişim potansiyeli bulunan dört ortaokul belirlendi. Uzmanlarımız, bu okulları; yönetici, öğrenci, öğretmen, veli, konum, fiziki şartlar açısından ayrıntılı bir biçimde değerlendirdiler. Kamu, özel ve sivil toplum ayağının projeye olan inancı, proje kapsamındaki okul yöneticilerinin ise istekli ve kararlı tutumu ile en zorlu olan aşama kolaylıkla kat edildi. Geriye sadece harekete geçmek yani bir dokunuş kaldı. 1.5 yıl boyunca öğretmenlerin ve velilerin eğitimlerinin yanı sıra, test kitabından spor malzemelerine, enstrümanlardan okul materyallerine kadar binlerce araç-gereç eksiği tamamlandı. Türk Eğitim Derneği’nin benzer koşullardan çıkarak şu anda yüksek öğrenimlerini sürdüren Tam Eğitim Burslu öğrencilerinin gönüllü katkılarıyla öğrencilere destek kursları düzenlendi. Müzik grupları oluşturuldu. Çocuklar, gitar, bağlama, bateri çalmaya başladılar. İzci ve halk oyunları ekipleri oluşturuldu, masa tenisi ve voleybolda bölgesel başarılar ardı ardına geldi. Kodlama ve robotik eğitim sayesinde 21. yüzyılın gereği olan bilişim becerilerini kazanmaya başladılar.
Saymakla bitmeyecek alanda yaşanan olağanüstü gelişim, hepimizi gelecek adına da umutlandırdı. Bir dokunuşun bin umuda dönüşebildiğini, destek olanla destek olunanın inancının geleceğe umutla bakan çocuklar ortaya çıkardığını gördük. Artık hepsi daha büyük hayallerin peşindeler.
Şimdi tüm yazdıklarımı bu okullardan birinin müdürünün öğrencilerine seslenirken söylediklerini okuyarak değerlendirin:
“Sevgili öğrenciler, bir gün Adana’yı, ülkeyi ve dünyayı yönetecek ve yön verecek insanların bu okulda okuyan öğrencilerden çıkacağına inandık. Biz kimsenin kuramadığı hayalleri kurduk, sizler de hayallerinizi gerçekleştireceksiniz.”
Biz doğru araç ve yöntemlerde istenilen sonuca ulaşılabileceğini bir kez daha gördük. Evlatlarımıza karşı sorumluluğu olan herkesin de görmesi dileğiyle. Asıl sorunumuz sanırım Einstein’in dediği gibi, “Elimizdeki araçların mükemmel olması, ancak amaçlarımız konusunda kafa karışıklığı yaşamamızdır.”