ÖSYM Bşk. Ali Demir YGS’de şifre iddialarını değerlendirdi
Şifre İddaa’ları ile ilgili ÖSYM Basın Toplantısı
YGS ve Güven kaybı
YGS konusunda bu güne kadar gelinen süreçte pek çok ‘kayıp’ yaşanmıştır. Öğrencilerimiz çalışma ve başarma motivasyonlarını kaybetmişlerdir. Bu kaos ortamında şimdi ne olacak endişesiyle zaman kaybetmişlerdir. Bunlar önümüzdeki süreçte bir şekilde telafi edilebilir. Ancak öyle bir kayıp var ki, ‘GÜVEN KAYBI’. İşte bu kayıp, telafisi en zor olandır. Şu andan itibaren atılacak tüm adımlar, yürütülecek tüm çalışmalar ve alınacak tüm önlemler bu güven kaybının telafisi üzerine odaklanmak zorundadır.
YGS’de alınan önlemlerde sınırlar nereye kadar zorlanabilir?
27 Mart 2011’de Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) bir takım aksaklıkların yaşandığı pek çok basın organına yansıdı. Sınav öncesi ve sırasında pek çok önlem alındı ki, geçen sene yaşanan kopya olayları tekrarlanmasın. Her adaya ait soru kitapçığı ve cevap kağıdı, kamerayla kayıt, kalem ve silgilerin bile ÖSYM tarafından dağıtılması, sınav görevlilerinin bile aranması, adayların tuvalet ihtiyacı için dışarı çıkarılmaması bu önlemlerin en göze çarpanları oldu. Bu tür önlemler tabiî ki caydırıcıdır. Adeta bir 11 Eylül paranoyasına dönüşmeye başlaması ise oldukça düşündürücüdür.
Türk Kadınıyla gurur duyuyor ve 8 Mart Kadınlar Gününü kutluyorum.
Ama üzülerek bildiriyorum ki;
Ülkemizde okuma yazma bilmeyen 4 milyon 672 bin 257 kişinin 3 milyon 757 bin 203’ü kadın. Okuma yazma bilen fakat bir okuldan mezun olmayan kadınların sayısı ise 6 milyon 933 bin. (Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu 2009)
Türk Eğitim Derneği İstanbul İcra Kurulu üyesi Arzu Balkan
Türk Eğitim Derneği İstanbul İcra Kurulu üyesi Arzu Balkan – 2
Türk Eğitim Derneği İstanbul İcra Kurulu üyesi Arzu Balkan -3
MEB, LGS, OKS, SBS, ÖSS, YÖK ve en son ÖSYMB
ÖSYM’nin yeniden yapılandırılması kapsamında ÖSYM’nin adı ‘Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı’ şeklinde değiştirileceği haberi gündemi kaplamış durumda. Keşke eğitim sistemimizi sembol harflerle yönetmeye (MEB, LGS, OKS, SBS, ÖSS, YÖK vs. ve en son ÖSYMB) çalışmak yeterli olsaydı. Eğitim sistemi yanlışlarla doluyken, ölçme değerlendirme sistemi de doğru olamamaktadır. Öğrenciler üniversite kazanamamakta, kazansa bile istediği bölümde okuyamamakta, bölümünü bitirememekte, bitirse bile iş bulamamaktadır. O yüzden isim değişikliklerinden çok kurumların işlevlerini yerine getirebilmeleri çok daha önemlidir.
